Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisic ing elit, sed do eiusm
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisic ing elit, sed do eiusm

Üç Harfli Nedir.

 Aşk nedir bilir misin? Çok az kişi bilir. Eğer bunu merak edip aradıysan sende bilmiyorsun. Tadına bakmamışsındır hiç. O dilin tat olması gibidir. Ucundan öyle tatlıdır ki. Doyamazsın. Hep o tadı almak istersin. Her zaman ondan yemek istersin. Onu tatmadan yaşayamıyacağını düşünürsün. Olmadığı zaman aklını tırmalar. Yandan, biraz tuzlu biraz tatlıdır. Tatlı mı acımı karar veremezsin. Ama tadını alıyorsundur. Aç kalmamak için ne olduğunu anlamasanda almaya devam edersin. Ama sırf aç kalmamak için. Ayrıca kötüye gittiğini fark edersin. Ve arkaya gelelim. En içe. Acıyı hissden tarafan. Aşk biber gibidir ardakaş. Sende acıyı çok seven birisindir. Biberi ağzına alırsın. Çiğnemeden önce bişey olmaz. Ne zaman suyu çıkar o zaman acıtmaya başlar. Artık durduramazsın. Ok yaydan çıkmıştır. Ne kadar su içersen iç sadece acını azaltır. Koparamazsın o acıyı dilinden. Çaresiz bitmesini beklersin. Aklından geçirirsin. Daha yemiyeceğim diye. Damakların yanmaya devam eder dilden sonra. Dişlerini yerinden sökmek istersin. Ne kadar su içirsen iç yine fayda etmez. Sonra ikinci dalga gelir. Bu daha acı bir biber. Pek fazla anlamazsın ilk başta. Sonra kulaklarına etki eder. Gözlerin yanar. Bu sefer ayrana sarılırsın. İçtikçe içersin buz gibi ayranı.


Read more

Sen Kendi Zirvendesin

Yazmak bile gelmez olmuş içimden. Her şeyden sıkıldım. Herkesten sıkıldım. Bütün insanlar ilaçsa eğer, hepsi bana yan etki yapıyor. Gitgide güçlenmeye çalışırken daha çok yok oluyorum. Kendimi yükseklerde arıyorken, dipten çıkmaya çalıştığımı fark ediyorum. Neden biliyor musunuz? İnsanlara haddinden fazla değer veriyorum. Kime ne benim fazla kilolarımdan. Ben etli butlu çirkin bir kız olmak istiyorum, kime ne? Tabi böyle dediğime bakmayın, Zayıflamak ve güzel olmak için planlarım var. Tabi ki üşengeçlikten hiçbirini yapabileceğimi sanmıyorum. Hep demişimdir ki, bir yazı olsa, beni hayata bağlasa, kilolarım, kaşım, gözüm, burnum umurumda olmadan, özelliklede insanların ne dediği umurumda olmadan hayata bağlansam. Yeni başlangıç yapsam veya bir şeyleri değiştirsem? Üşengeçlik falan değil. Beni çok mutlu edebilecek insanlarla bile ilgilenemiyorum. Denedim ayrıca. Tamı tamına 12 saat uyudum yorgun muyum diye. Yorgun falan değilim. Spor yaptım, güçlenmedim. Koştum, uyuya kaldım. Sonra anladım ki, yorgunluk bedenimde değil, ruhumda. Biliyorum bu yazı o kadar çok kişiye ulaşamayacak. Hele de benim gibi takıntılarıyla yalnız kalmış insanlara hiç ulaşamaz diye düşünüyorum. Çünkü o üşengeçtir, okumaz. Fakat şimdi senden bir şey istiyorum Hayallerin ve arzuların var. İllaki var, çünkü hayalleri olmayan, istekleri olamayan insan okumaz. Okuduğuna göre bir şeyler istiyorsun. Peki, en azından bir şeyler istemek istiyorsun. O zaman bir başlangıç yap. Ne olursa olsun. İyi hisset. Başına ne geldiyse gelsin. Geride bırak her şeyi. Yeni bir dünya yarat kendine. O senin dünyan olsun. Başkalarını katma o dünyaya. Sadece kendin ol içinde. İnsanları sen yarat. Düşmanları sen oluştur. İstersen (üşenmezsen) çiz. Hayallerini tek, tek çiz. Bir dünya resmi çizip koy hayallerini tek, tek. Hepsi mutluluğa gitsin. Hayatı sorgulama. Biz buraya geldiysek, (ne için geldik bende bilmiyorum ) doya, doya devam ettirebiliriz. Önyargılarını at ya. Merak et ama kendini ilgilendiren her şeyi. Biliyorsun gerisi dedikodu oluyor. Kendi dünyanda yaşa. Kendi hayatında. Kimse karışamasın. Kimse yön veremesin. Güçlen. Mutlu ol. Senden zirveye çıkmanı istemiyorum. Üstte olmak güzeldir fakat istemiyorum, neden biliyor musun? Sen zaten kendi zirvendesin.                                                                            
                                                                                                                                                   Gizem Gül Tunç


Orjinal İçerik


Read more

Nasıl Yazarım?

 Çoğumuz roman yazmaya çalışmışızdır. Denemişizdir. Ama olmamıştır. Tam ortasına geldiğimiz zaman tıkanmıştır ya da ortaya bile gelememişizdir. Hikaye donar birden. Yada size anlamadığınız bir soğukluk ve bıtkınlık gelir. Sebepleri saymakla bitmez. Okumak en başta. Eğer yazacaksanız iyi bir okur olmanız şart. Okumadan yazamazsınız. Roman dilini anlamanız gerekir. O atmosferin içinde olmanız gerekir. Okumanız gerekir. Diğer bir unsur ise yazmayı bilmeniz gerekir. Kelime dağarcığınız geniş olmalı. Günlük dil ile roman yazılmaz. Hem yamayı sevmeniz lazım. Bir sürü deneme yapmalısınız. Makaleler kompozisyonlar yazmalısınız. Günlük tutarak işe başlayın. Kendinizi alıştırın. Yazacağınıza kendinizi inandırın. İnançlı olun yoksa yarı yolda bitersiniz. Yazacağım diyin. Büyük ihtimalle yazdıklarınızı okuyunca beyenmeyecek ve sileceksiniz ama unutmayınki okuyucu yazar ile aynı zevkleri taşımaz.
 Yazmadan önce taslak oluşturmalısınız. Bir cümle yazın ve taslaktan çıkarırken o cümleyi genişletin. Taslaktaki bir paragrafı saylafara yayın. Olaylar hızlı ilerlemesin. 'Sabah kalktı,kahvaltısını yapıp evden çıktı' bu cümleyi açın açabildiğiniz kadar iki sayfaya yayın. Karakterin kalkarken ne hissettiğini, ruh halini, neler düşündüğünü süsleyerek anlatın. Karakter demişken karakterleri önceden belirlemelisiniz en azından ana karakterleri. Kişilerin özelliklerini tasarlamalısınız. Herşeyini,ne yer ne içer kaçta uyanır alışkanlıkları, fobileri, giyim tarzı, boyu, herşeyini. Kafanızda o insanı yaratmalısınız. Dikkat etmeniz gereken nokta ise çok fazla ana karakter kullanmamanız. Okuyucunun en fazla 2 ana karaktere odaklanmasını sağlamalısınız. En önemli nokta ise yazacağınız romanın amacı olmalı. Kalkıpta adamın iki senesini yazarak bişey elde edemezsiniz. Roman bişeyi anlatmalıdır. O şeyin ne olacağı önemli değil ama bişey olmalı. Ama anlatırken romana sindirmelisiniz. Okuyucu onu kendi bulmalı. Romana ana fikri ve temayı yayın. Yazmaya başladığınız zaman tıkanacaksınız. Mutlaka olur. Ama vazgeçmeyin. Kendinizi karakterin yerine koyun. Zaten karakter büyük ihtimalle size benzeyecektir.


Read more