Başlık Koyamadım

  Geçenlerde balkonda oturup amatörce yaptığım karakalem çalışmalarıyla uğraşıyordum. Sonra sokakda bir gürültü koptu. Sokağa bakan balkona koştum ve gördüğüm manzara ile insanlığımdan tiksindim. Mahallenin bütün gençleri birbirine girmiş. Bunu gören aile büyükleride işin içine katılmıştı. Küçük çocuklar ise kaldırımda öylece oturmuş ağlıyorlardı. Kavgada bıçaklar, sopalar, silahlar kullanılmaya çalışıldığını gördüm. Sonra sokağa çok yakın olan karakoldan iki kişilik bir ekip arabası geldi. Arabadan inen polisler kavgaya müdahale  edemedi. Arkadan birden fazla ekip arabası gelince polisler kavgayı ayırdı. 'Ne oluyor burda neden kavga ediyorsunuz?'gibi şeyler sordu. Kavgaya karışanlardan biri elini kaldırarak 'Sen karışma komserim' dedi. Bu ne demektir arkadaş. Sen nasıl dersin bu lafı. Bunu diyende de kürt asıllı bir genç. Aynı soruyu bir başka polis sordu ama ses tonu biraz daha sert ve korkutucuydu. 'Arkadaşlar söylemezseniz hepinizi toplarız. Şimdi birisi ne olduğunu söylesin.
' Sorudan sonra daha yaşlı olna bir adam 'Ya komserim çocuklar aralarında tartışmışlar bunlarda gelip bizim çocuğa vurmuş. Nasıl vurabilirlen lan onlar bizim çocuğumuza?' Yada buna benzer kelimeler söyledi. Ben şaşırdım tabi. Yahu bu çocuktur, saftır, her yöne çekilir. Bu kavga onlarıda etkileyecek. Birbirleriyle konuşmadan iki düşman gibi büyüyecekler. Üstelik çocuk kavgasını hepiniz bilitsiniz. Birbirlerine vururlar ama sonra aynı şişeden kola içerler.
   Polisler kavgayı ayırdılar, birkaç kişiyide gözaltına aldırlar. Sonuç olarak ellerine geçen şey sadece kin ve düşmanlık içinde bir ömür. Peki neden, benim çocuğum seninkine vurmuş eee, bende size vuracağım. Yok böyle birşey. Ben bu tür insanların toplumdan ayrılmasına yanayım. Ayrılsınlar ki dostça ve arkadaşça yaşayalım. Toplumdaki ırk çatışmaları bu şekilde büyürse Türkiye'den malum ırk silinir. Sonuçta ise Fransa gibi devletlerin ders kitaplarına Türklerin yaptıkları bir katliam daha geçer. Ha derseniz böyle birşey Türkiye'de olmaz. Bende size karadenizde yavaş yavaş olmaya başladığı söylerim. Belkide bilmediğim bölgelerde de vardır böyle ırk kavgaları. Devletimizi hepiniz biliyorsunuz. Aman ab, abd, insan hakları birşey der diye elini bile kaldıramıyor. Şahsen ülkemin içine bile müdahale edildiğini düşünüyorum. İnsaları kışkırtan bir sürü insan var. Bu arada geçenlerde harleri izliyordum. Doğuda bir ilde halk sokağa dökülmüş ve polisle çatışıyor. Anneme dönüp 'Anne ben burda polis yada asker olsam öleceğimi yada ömür boyu hapis yatacağımı bilsem yineden üstümde kalan son mermiyi de kullanırım' dedim. Evet kullanırım ayrıca oradaki polislere hayranım. Tam bir sabır taşı her biri. Düşünsenize kimse sizin orada olmanızı istemiyor. Kaldığınız konutlara saldırılar oluyor. Sizi taşlıyorlar ve dışlıyorlar. Siz orada yaşayabilirmisiniz. Ayrıca kafama takılan bir konu var molotof yasası çıktı ama hala kullanılıyor. Bildiğim kadarıyla polislerin silah kullanan bir kişiye karşı silah kullanma yetkisi var ama kimse silahını kullanmıyor. Neden demiyeceğim nedeni çok açık ve net. Yinede Türkiye'm için endişeli değilim kendini Türk olarak hisseden herkes ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, ne kadar kan akarsa aksın herkese haddini bilderecektir. Sadece zaman ne olacağını gösterebilir. Şu an gözümde değerini kaybeden o kadar insan ve kurum varki bunların olmadığını düşünürsek Türkiye'yi bir afrika kabilesisayılır. Umarım anlamışsınızdır. Ülkemizin bu durumundan çıkardığım sonuç ise durumlar kötüye gidiyor ve Türkiye'nin tarihinde hiç olmadığı kadar çok düşmanı var. İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Bu konularda kurulan cümleler her yöne çekilir. Yazıyı okuyanlar saçmaladığımı yada salak olduğumu düşünebilir. Aslında güzel yazı yazarım. Ama konu  bu olunca cümlelerin arasındaki bağı kuramıyorum. Hepinize şehitsiz günler dileyerek veda ediyorum. Artık iyi günler bile dilemek istemiyorum.

Written by

0 yorum: